Birçoğumuzun kano adıyla bildiğimiz su taşıtının beynimizde yer etmiş şekli resimde de görüldüğü gibidir, bazen kızıl derili kanosu olarakta adlandırdığımız bu aracın üstü tamamen açık, birden çok insanı taşımaya müsait, geniş yapısı sayesinde fazlaca yük taşınabilen, genişliğinden dolayı tek palalı kürekle kullanılan, ağaç gövdesi oyma veya kasnaklara deri, kumaş gererek yapılabilen araçtır. Kanonun her iki ucu yukarı ve iç kısma doğru kavislidir.
Kızılderili olarak adlandırılan Amerika yerlilerinin göllerde ve nehirlerde ulaşım, avlanma ve savaş aracı olarak kullandıklarını düşünsek herhalde yanlış olmaz. Bu kanolar kullanım alanları sığ ve sakin sular oldukları düşünülürse bu şekilde olması herhalde en uygun olanıdır.
Dilimizde kano olarak telaffuz ettiğimiz bu araç ingilizceden "canoe" kelimesinden gelmektedir.
Kayak ismi ile adlandırılan taşıt ise tam net olmamakla beraber en kesin bilgiler İskandinav ülkeleri ve Kuzey Buz Denizinde yaşayan Eskimolar tarafından kullanılmaya başlanan daha çok ahşap kasnaklara deri ve daha sonraları kumaş gererek yapılan araçlardır. Kayak kullanım alanı
kanodan farklı olarak denizde kullanılmıştır, deniz şartlarına göre tasarlanan kayakta en belirgin ayırt edici özellikler, kanoya göre daha dar olması, üzerinde tek kullanıcısının gövde genişliğinden biraz daha geniş alandışında tamamının kapalı olması ve kullanılan küreğin çift taraflı olması diyebiliriz.
Kayaklar denizlerde kullanıldığı için ulaşılmak istenen yere daha hızlı gidilebilmesi için bu şekilde tasarlanması gayet uygun olmuştur.
Üzerinin kapalı olması dalga ve kürek darbesi sonucu suyun içeri girmesini engellemiştir, kanoya göre daha dar olması hız kazandırırken denge konusunda kano daha başarılı demek herhalde yanlış olmaz, küreğin çift taraflı olması hızlı ulaşım için şart, dar alanda kullanım için gerekliliktir.
"Kayak" ingilizcede aynen olduğu gibi yazılmaktadır, kajak, qajak gibi çeşitli dillerde telaffuz edilse de birbirinden pekte farklı seslendirilmemektedir.
Dilimizde kayak teriminin anlamı "Kar, su veya çim üzerinde kaymak için ayağa takılan araç" (Türk Dil Kurumu sözlüğü) olarak geçmektedir.
Benim müracaatım neticesi gelen yazıda "kayak olarak ayrı bir isimlendirmenin olamayacağı genel olarak kano teriminin her iki çeşit içinde uygun olduğu" genellemesini içeren bir cevap almıştım.
Görsel olarak her nekadar benzemesede kayak için ayrı bir tanımlama getirildiğinden kano olarak adlandırılmaya devam edilmiş farklılığın belirtilmesi için deniz kanosu deyimi biz kullanıcılar, ilgilenenler tarafından konulmuştur.
Kayak (deniz kanosu yerine yinede kayak terimini kullanmayı tercih ediyorum) ilk üretim sürecinden bugünlere kadar gelişim göstermiş tasarımları gelişmiş üretim malzemeleri çeşitlenmiştir. İlk örnekleri kasnaklara deri ve kumaş gererek yapılan kayaklar artık
(Ahşap ve kontrplak uygulamalarda kayağın iç ve dış yüzeyleri epoksi reçine ve metrekare ağırlığı 150 ila 200 gr arası değişen dokuma cam elyaf ile kaplanır, bu uygulama ile ahşap su ile teması tamamen kesilerek sudan dolayı şişme çürüme gibi deformasyona uğraması engellenir ahşap veya kontrplak tamamen kuruduğunda çok sert olan epoksi/cam elyaf uygulamasının içinde korunmaya alınmış olur bu sayede rengi ve formu bozulmadan çok uzun yıllar ilk günkü görselliği saklanabilir. Ahşap çıtalar birbirlerine epoksi bazlı veya özel poliüretan deniz tutkalları ile yapıştırılır)
Plastik olarakta bilinen kayak üretim sürecinin en bilinen ham maddesi polietien dir. Polietilenden imal edilmiş kayak dahil tüm ürünler oldukça dayanıklı, uzun ömürlü sert ve hor kullanıma uygun ürünlerdir.
Polietilen kayak imal edebilmek için özel hazırlanmış kalıpların içine boncuk halde konulan polietilen hammaddesi özel fırınlarda yavaşça çevrilerek boncuk haldeki malzemenin bütün kalıp içinde eşit olacak şekilde eritilmesi ve kalıbın şeklini alması sonucu ortaya çıkar. Polietilen kayaklarda tek renk haricinde seçeneğiniz yoktur, yarısı başka diğer yarısı başka renkli üretim yapılamamaktadır ve polietilen kayaklarda oluşabilecek yırtık ve deliklerin tamiri çok zor bazı durumlarda imkansızdır.
Kompozit üretim tekniği kayağın alt gövdesi ve üst gövdesi kalıplarına jelkot adındaki dış ortam şartlarına oldukça dayanaklı ve yapılacak ürünün renklerini verebilen zemin üzerine cam elyaf, aramid (kevlar) elyaf yada karbon elyafının epoksi veya vinilester reçine uygulanması yapılan üretim tekniğidir. Jelkot katman kalıptan ayrıldıktan sonra kayağın dış kabuğunu oluşturur, jelkottan sonra elyaf türleri reçine ile kalıbın şeklini alır, bu şekil verme işlemi el yatırma, püskürtme ve vakumlama sistemlerinden birisiyle yapılabilmektedir. Tüm üretimi yapılan kompozit ürünlerde esas olan reçinenin elyafa iyice yedirilmesi ve hava baloncuklarının oluşmamasını sağlamaktır, en etkili üretim tekniği vakumlama sistemidir. Kompozit kayaklar diğer üretim tekniklerinden daha haifif ve sağlamdırlar. Cam elyaf takviyeli poliester üretim kayaklar daha uygun fiyatlara satılırken karbon elyaf takviyeli epoksi reçine ile üretilmiş kayaklar üst seviye oldukça sağlam ve fiyat bakımından pahalı ürünlerdir.
Bu üretim tekniklerinden başka şişme, portatif sökülüp tekrar monte edilebilen ve alüminyum malzemelerden üretilen kayaklar da vardır.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilFaydali bir paylasim, tesekkurler. El yapimi ahsap kano, kayak,trimaran ve katamaran icin www.canoedesign.net sayfasini ziyaret etmenizi oneririm.
YanıtlaSilÇooooook soğolunnnñ
YanıtlaSilÇooooook soğolunnnñ
YanıtlaSilruuıegyreIOYH
YanıtlaSil